İlizyonist Dünya

İlizyonist Dünya

Dünya bize sunulmuş bir hediyedir. İnsan belli bir süre içerisinde bu dünyada hayat dediğimiz olguyu yaşar. Bunun içerisinde her türlü duygu ve düşünce karmaşası bulunmaktadır. Bununla birlikte diğer insanlarla beraber oluşturduğumuz topluluk bilinci, ülke, yaşam standartları gibi bir çok diğer unsurları içinde bulunmaktadır.

Aslına bakarsanız bizi insan yapan özellikler dışardan etkilenerek törpülenir. Kimimiz hiç bir zaman başına kötü birşey gelmeyeceğini, kimimiz hiç bir zaman parasının bitmeyeceğini veya hiç para kazanamayacağını düşünür. Sürekli olarak içimizde konuşan o insan (gene kendimiz) bize dışarda gördüklerimizin gerçek olduğunu söyleyerek. Bu yapmayalım onu yapmayalım şeklinde emirler vermektedir. O emirler bazen ben ne kadar iyi insanım moduna soksada kime göre neye göre iyi olduğunuzu bile tartışılır hale gelir işte o zaman kendinizi zorlamak yerine kabul etmeyi tercih ederek. Dışarda gördüklerinizi kabul ederek kavramsallaştırdığınız iyi veya kötüler yaşamanız bir ilizyonu oluşturur.

No alt text provided for this image

İlizyonu çözümlemek için kendinize nasıl bir dünya yarattığınızı sorgulamak gerekir. Eğer bir imparatorluk yaratıyorsanız öncelikle burada kendinizi bu imparatorluğun kralı mı yoksa liderimi gördüğünüz önemlidir. Çünkü insanoğlu her yerde istediği olsun diye bazen öyle bir kral olma yoluna giriyor ki tüm insanları yok edebiliyor. Bu yüzden bir yerde dur demek gerekir mi? Öncelikle kendimize sormak lazım. Zaten kör olduysanız size dur diyecekte kimse yoksada ilizyonun kahramanı olmuşsunuz demektir. Size ne kadar gerçek gelsede kurumlarda aldığınız tanımla diğer bir deyişle "title", isminizin arkasına önüne koyulan sıfatlar sizi kandırmış ve onların arkasında ilerlemiş insanlar olarak görünürsünüz. Sevilirsiniz, taktir edilirsiniz. Fakat kendinizi kandırdığınız yıllar, yaşama sevinciniz, vicdanınız o kadar küçük bir hale gelir ki. Zaman size güzel bir oyun oynadığını herşey bittiğinde anlarsınız...

No alt text provided for this image

İlizyonun en büyük kahramanı Zamandır. Hiç birşey için geç değil der. Ama sizi ilizyona kaptırmak için elinden geleni yapar. Sonra insanlığınız kaybolmuş hale gelebilir veya tam tersine yeterince insanlığınızı yaşamış birisi olabilirsiniz. İlizyonik, ikonik olaylar ve olgular size belli bir yere getirir. Önemli olan bu hayatı hak ettiği gibi yaşamak. Belki hayallerin peşinde koşmak, belki hayallerinizi gerçekleştirmemiş biri olarak başkalarının bu hayalle ulaşmasını sağlamak. Önemli olan asla pes etmemek.

Düşüşler ve yükselişler yaşadığımız dünyada bir gerçektir. Önemli olan nasıl düşüşler yaşadığımızdır. Bunlardan ders çıkarmalıyızdır ki yükselişlerimizi buna göre organize edebilelim. Dünya düşüşle başlamaz, yükselişle başlar. Yükleşin nasıl olduğunu görmediğimizde ilizyona kapılırız. İlizyon toplumla veya aileyle size iletilir. Sonrasında ilizyon bir anlamda fark edilir veya edilmez. Edildiğinde etrafınıza da ışık olabilir. Sevdiğiniz işi yapabilir. Kimsenin gücüne gitmeden yaşabilirsiniz. En azından insan olarak yaşamayı bildiğiniz için dünya yaşanacak bir hale gelir.

Size tavsiyem kimse kimseyi üzemesin. Bu hakkıda birbirinizde görmeyin. Hepimiz ne kadar deneyimli veya deneyimsiz olsakta paylaştığımız kadar birbirimize destek olabilir ve yaşabiliriz. Ütopya dediklerimiz aslında kaçtığımız ve ilizyona inandığımız yerdir. O yüzden insan olabilmeyi farketmek gerek, vicdanınız, ruhunuz ve huzurunuz olsun. İçinizdeki o küçük maymuna dur demelisiniz. Yoksa ilizyon sizi karanlığına çekecektir.

Karanlık sadece kendiliğinden yaratılır. Işık tutmak ve görmek bizim elimizde...

No alt text provided for this image



Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler