Google, Amazon ve E-Ticaret
Google.com üzerinden son 5 senedir çok yüksek hacimlerle özellikle retail şirketlerinin kullandığı Shooping ads (google.com üzerinden ürün araması yaptığınızda fiyatlı ve görselli çıkan reklam) ve Google ads (GDN, Text Search, Gmail ads) reklam modeli var. Amazon.com’da son yıllarda yaptığı atılımla kendi web sitesi içerisinde Google.com stratejisi ile reklam alan yapıya geçti.
Amazon'un yapısı bildiğiniz gibi marketplaces mantığında çalışıyor. Bu yapı içerisinde de içerideki sanal mağaza sahiplerine (Bir nevi iç tedarikçi ve müşterilerine) amazon.com’un içinde reklam alanları satıyor. (Ürün aramada ilk sıraya yerleşme, best sales bölümünde ürün gösterme ve mailing içerisinde konumlandırma gibi).
Ama aynı zamanda da Amazon.com olarak Google.com’un yukarıda anlattığım reklam modellerini kullanıyor ve aslında rakip olmasına rağmen Google.com’un ürün satma gücünden yararlanıyor. Fakat 2019 yılında Amazon’un Google üzerinden yaptığı reklam yatırımları Google reklamlarının tıklama başı maaliyetlerini arttırdığı için Google üzerinden reklam yapan diğer parekendeciler zor durumda kaldı. Bu durum karşısında Amazon ile tıklama başı maliyet konusunda yarışamayacaklarını anlayarak cirolarını da korumak istedikleri için Amazon.com’un içinde mağaza açıp, reklam harcamalarını amazon.com’un reklam alanlarına yapmaya başladılar.
Parekendecilerin bu yolculuğunu stratejisi olarak konumlandıran Amazon.com’da yine kendi tedarikçilerine onlara reklam ödemesi yapması karşılığında kendi reklam alanlarına ek olarak ürünlerini Google shopping ads üzerinden reklamlamaya başladı. Bununla yetinmeyen Amazon.com kendi müşterilerinin açtığı sayfalarda SEO düzenlemeleri de yaparak yine Google aramalarında da üst sıralara çıkmayı başardı. Yaptığı bu iş ile hem küçük ölçekli parekendecileri kendi marketplacesine çekmiş oldu hemde SEO ile destekleyerek yine Google reklamlarında üst sıralara çıkarttı. Yapılan SEO çalışmalarının temelinde Google reklam algoritmasına uygun yöntemler kullanarak arama sonuçlarında bu sayfalar ile eşleşmeye çalışmak önemli olduğundan, yapılan SEO çalışmaları da hem reklamları hemde Organiği tetiklemiş ve performansını arttırmış oldu.
Google geçen sene başında başlattığı yenilenme hareketi ile görsel içerik pazarlamasını genişletti. Yeni çıkarttığı “Discovery Ads” ve yenilediği “Shopping ads” reklam modellerinin yanı sıra YouTube ve image search yani imaj üstünden arama yapabilme yetkinlikleri perakende firmalarına reklam ve satış konusunda yeni alanlar açarak onların daha geniş hedef kitlere daha yaratıcı ve tüketici dostu uygulamalar ile ulaşmalarında büyük katkı sağladı. Bununla beraber paid search alanlarında da değişikliğe giderek, eskiden büyük ve kalın olarak “Reklam” yazan paid search alalını organik aramalarda çıkan sonuçlara benzetti ve çok küçük şekilde “Reklam” yazarak değiştirdi. Bu değişiklikte reklamverenlere ROAS artışı olarak geri döndü. Kullanıcılar bu alanları artık reklam olarak değil, organik alan olarak gördükleri için tıklama oranları arttı ve aynı oranda harcanan reklam bedelinin geri dönüşü yükselmiş oldu.
Tüm bu yukarıda bahsettiklerimin yanı sıra yeni dönemde en popüler olan konulardan biri de Sanal fuarcılık. Amazon’un bu büyüyen yatırımları Amazon üstünde reklam veren ve mağaza açan perakendeciler için farklı fırsatları ortaya çıkarıyor. Bunlardan biri de artan ticaret rakamları ile birlikte E-ihracat konusu. Fuarlar ihracatçılar için önemli pazarlama ve satış organizasyonlardan biri. COVID-19 salgını ile birlikte, bildiğimiz fuarlar da değişime uğrayacak ve önümüzdeki süreçte artık sanal fuarlara tanıklık edeceğiz ve fuar toplantıları da uygulamalar üzerinden yürütülecek gibi gözüküyor. Alibaba.com ve önemli toptan siteler müşterilerine sanal fuarcılık anlamında çok etkili bir fuar hizmeti vermeye başlıyor. Dileyen müşteri potansiyel gördüğü ülke ve bölgede bizzat alıcılar ile online platformda bir araya geliyor hatta hazır ürününü satışa açıp bu fuar serüvenine online olarak devam ediyor. Bugün HES fuarcılık ekibi müşterisini alibaba.com üzerinden online ihalelere taşıyor.
E-fuar ve E-İhracatın önemli avantajlarından biri de nakitin bu kadar önemli olduğu günümüzde sağladığı tasarruf potansiyeli. (Seyahat, fuar masrafları, distribütör komisyon oranları gibi birçok maliyet kaleminde tasarruf).
Yunanistan, bu potansiyeli bizden önce keşfetmiş durumda, 38 Milyar Dolar bazında ihracatının %6 sı E-ihracattan oluşuyor. 2019’da Türkiye 171 Milyar Dolar ihracat yapmışken bunun sadece 500 Milyon Dolar gibi küçük bir kısmı E-ihracatan geliyor. Türkiye Yunanistan’ı örnek aldığı takdirde 10 Milyar Dolar gibi büyük bir potansiyele sahip olabilir.
E İhracat Türkiye platformu başkanı Mert Tanciğerl’e göre Evyap, Flo, Beko, Arzum, Kosifler, Bellona gibi büyük markalarımız çoktan e-ihracat yatırımlarına başlamışlar.
Şirketlerin eğer daha önce bu E-ihracat ve Internet üstünden satış konusunda bir deneyimi yoksa bile bu konuda uzman danışmanlık firmaları ile stratejilerini oluşturmaları ve Türkiye’de yerleşik olan Alibaba, Amazon ve Ebay gibi firmaların temsilcileri ile bu konuda çalışarak bu potansiyeli değerlendirmeleri için imkanlar var. Corona salgını sonrası dönemde beklenen değişim alanlarından birinin E-Fuarcılık ve E-ihracat olacağı şüphesiz. Bu geçiş döneminde stratejilerini oluşturan ve doğru yapılanmaları gerçekleştiren firmalar rekabette bir adım öne geçecektir.